Zafer Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından düzenlenen eylem çağrısına tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, DEM Partisi'nin Saraçhane önündeki eylemlere katılma kararının alındığı belirtilerek, “Partimizin yönetici ve üyelerinin, DEM Partisi’nin katıldığı, provokasyonlara açık bir ortamda bulunması mümkün olamayacağından; teşkilatlarımızın CHP’nin bu tip toplantılarına katılamayacağını üzülerek kamuoyuyla paylaşmak zorundayız.” ifadesi yer aldı.
ANKARA (İGFA) - Zafer Partisi Genel Merkezi, yayımladığı açıklamada, “Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın gözaltı ve tutukluluk sürecinde, hem kendisinden hem de partimizden desteğini esirgemeyen CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel başta olmak üzere, tüm CHP camiasına tekrar teşekkür ederiz.” dedi. Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun, Genel Başkan Özdağ ile cezaevinde defalarca görüşme isteğinde bulunduğunu belirtirken, Özdağ’ın evine gerçekleştirdiği ziyareti de gönül borcu olarak olarak hissettiklerini vurguladı.
Zafer Partisi'nin duruşu, Atatürk ilkeleri doğrultusunda Türk milliyetçiliğini temsil etmek ve Cumhuriyet ideallerine bağlılık göstermektir. Partinin açıklaması, "hukukun üstünlüğü ilkesini kabul etmiş, Anayasa ve kanunlarımıza bağlılığını içselleştirmiş bir partiyiz." şeklinde devam etti.
Hükümetin yarattığı hukuksuzluk ortamında CHP ile iş birliği yapmayı düşündüklerini belirten Zafer Partisi, süreç içinde CHP’ye destek verdiklerinin altını çizdi. Özellikle Genel Başkan Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın gönderdiği mesajlar, Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu ve Genel Başkan Yardımcıları ile birlikte İstanbul ve diğer illerdeki desteklerini ifade ettiler. Ancak, son gelişmeler doğrultusunda DEM Partisi’nin eylemlerine katılım kararının alınması, Zafer Partisi için bir ayrım noktası oldu.
Gerçekleştirilen toplantılar ve eylemler hakkında daha önceki duyarlılıklarını sürdüren Zafer Partisi, CHP ile yan yana mücadele etme niyetlerinin devam ettiğini, hukuksuzluklara karşı ortak tavır alma kararlılıklarını kamuoyuna sundu. “Ülkemizin yeniden güçler ayrılığı olan bir demokratik hukuk devletine dönmesi ve bu iktidardan kurtulması konusunda kararlıyız.” şeklindeki ifadeleriyle duruşlarını pekiştirdiler.
Sonuç olarak, Zafer Partisi’nin politik duruşu, CHP ile olan ilişkisi ve DEM Partisi’yle olan farklılıkları, Türk siyasi sahnesinde dikkat çekici bir şekilde öne çıkmaktadır. Bu süreçte, hukukun üstünlüğü ve demokratik değerler üzerindeki duruşlarını sürdüreceklerini ifade etmeleri, izleyen günlerdeki siyasi gelişmelerin gidişatını etkileyecek faktörlerden biri olacaktır.
